600 yıl hâkimiyet kurmuş, çeşitli milletleri ve inançları bünyesinde barındırmış olan Osmanlı Devleti, resmi belgeleri muhafazaya bugünkü tabirle arşivciliğe büyük önem vermiştir. Devraldığımız zengin tarihi miras; sadece Türkiye’nin değil, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından sonra aynı topraklar üzerinde devlet kurmuş çeşitli milletlerin milli ve ortak tarihlerinin tespiti ve yazılmasında başvurulacak en önemli kaynaktır.
Arşiv Dairesi Başkanlığı arşivinde bulunan belgeler, sadece Türkiye’nin değil Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından sonra bu topraklar üzerinde kurulmuş birçok devleti de ilgilendirmekte, bu milletlerin tarihlerinin tespiti ve yazımında başvurulacak en önemli kaynak olma özelliğiyle ayrı bir öneme sahiptir.
175 yıllık geçmişe sahip Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, arşivlerinde Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti devletlerine ait binlerce kıymetli tarihi eseri barındırmaktadır. Sahip olduğumuz bu muhteşem arşiv varlığımızın bir kısmını sizlerle paylaşmaktan mutluluk duymaktayız.
Genel Müdürlüğümüz bünyemizde bulunan eserleri sizlerle buluşturmak adına oluşturduğumuz “Eserler Sergisi” sayfamızdan birçok kategoriden onlarca eseri görebilir, inceleyebilir, detaylı bilgi alabilirsiniz. Eserlerimizi daha rahat ve detaylı inceleyebilmeniz adına mekânlarımızı dijital ortamda oluşturduk ve sizlerin kullanımına sunduk.
Sayfamızda da yayınladığımız 84 adet tarihi belgenin orjinalini ise Arşiv Daire Başkanlığımızda bulunan Server Efendi Sergi Salonu’nda görebilirsiniz. Bunun yanı sıra birçok ilde bulunan müdürlüklerimizde de tarihi önemi büyük eserler de ayrıca sergilenmektedir.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
Ülkemizde ilk Tapu Teşkilatı 21 Mayıs 1847 tarihinde Defterhane-i Amire Kalemi adıyla kurulmuş ve Cumhuriyete kadar çeşitli isimler altında görevini sürdürmüştür.
Tesis edilen ilk kayıtlar tamamen mülkiyete ve tapu işlemlerine yönelik olmuş ve bu dönemlerde hiçbir harita çalışması, kadastro tesisi ve güncelleştirilmesi konusunda da bir çalışma yapılmamıştır.
Cumhuriyetin kurulmasından sonra bağımsız bir tapu teşkilatının oluşturulması konusu; özel bir dal olması, bu hususta özel bir deneyim gerektirmesi ve kapsamının genişliği sebepleriyle önem kazanmıştır.
Bunun üzerine 1924 yılında Tapu Umum Müdürlüğü Teşkilatı kurulmuştur. Bu teşkilat bünyesine 1925 yılında 658 sayılı Kanunla kadastro birimi ilave edilmiştir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bugünkü yapısı ve hedefleri 29 Mayıs 1936 tarih ve 2997 sayılı Kanunla belirlenmiş olup Teşkilat, Maliye Bakanlığına bağlanmıştır. Daha sonra, 7 Temmuz 1939 tarihinde Adalet Bakanlığına bağlanmış ve nihayet taşıdığı önem ve bağımsızlığı göz önüne alınarak 10 Ağustos 1951 tarihinde Başbakanlığa bağlanmıştır. 22 Kasım 2002 Tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığına bağlanmıştır. 08 Temmuz 2011 tarihinde de T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlanmıştır.
Arşiv Dairesi Başkanlığı
Üç kıta üzerinde ve oldukça geniş bir coğrafyada 600 yıl hâkimiyet kurmuş, çeşitli milletleri ve inançları bünyesinde barındırmış olan Osmanlı Devleti, resmi belgeleri muhafazaya bugünkü tabirle arşivciliğe büyük önem vermiştir.
Devraldığımız zengin tarihi miras; sadece Türkiye’nin değil, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından sonra aynı topraklar üzerinde devlet kurmuş çeşitli milletlerin milli ve ortak tarihlerinin tespiti ve yazılmasında başvurulacak en önemli kaynaktır.
Arşiv Dairesi Başkanlığı arşivinde bulunan belgeler, sadece Türkiye’nin değil Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından sonra bu topraklar üzerinde kurulmuş birçok devleti de ilgilendirmekte, bu milletlerin tarihlerinin tespiti ve yazımında başvurulacak en önemli kaynak olma özelliğiyle ayrı bir öneme sahiptir.
Bu itibarla sahip olduğumuz arşiv varlığımız, milli olduğu kadar milletlerarası bir önem ve değer de taşımaktadır.
Arşiv Dairesi Başkanlığında toplam 694 072 cilt, 270 000 fasikül ve 31 695 belge bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Asya, Avrupa ve Afrika’da Osmanlı Devleti topraklarında kurulan toplam 24 ülkenin tapu kayıtlarıda Başkanlığımız bünyesinde tutulmaktadır.
Arşiv Dairesi Başkanlığı; Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemine ait mülkiyete esas bilgi ve belgelerin muhafazasını ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak, bunların ihtiyaç sahiplerine hızlı ve sağlıklı bir şekilde ulaşmasını temin etme misyonunu; mevcut kanun ve yönetmeliklerle çerçevesi çizilmiş olan görev ve sorumluluklarını bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek hizmet kalitesinden ödün vermeden yerine getirme ve örnek bir kamu kurumu arşivi olma vizyonu ile sürdürmektedir.