SÖZLÜK
Zengin tarihimizi ve kültürümüzü paylaşmış olduğumuz “Eserler Sergimizde” yer alan eserlerimizin isimlerini ve açıklamalarını orjinallerine sadık kalarak sizlerle paylaşmış bulunuyoruz. Ancak bazı kelimeler günümüzde kullanılmadığından bunları “Sözlük” sayfamızda bilgilerinize sunuyoruz.
Defterhâne, Defter-i Hakâni, ve Defter-i Hakâni Nezareti, Defter-i Hakâni Eminliği: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün köklerinin dayandığı Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde mâlî, idarî ve tımar sistemine ait işlemler yürüten Tanzimat Fermanından sonra Osmanlı Devleti bürokrasinin değişimiyle bakanlık düzeyinde (Nazırlık) teşkilat yapısına dönüşen arazi ve mülkiyet işlemleri yapan önemli devlet kuruluşudur.
Havass-ı Hümâyûn: Osmanlı Devleti hanedan üyelerine yüksek devlet görevlilerine ait şahsî mülk, arazi, yıllık gelir ve dirlikler için kullanılan bir terim.
Hat: Arapça yazı çizgi anlamı taşıyan “hatt“ fiilinden türemiş ve ölçülü güzel yazı yazma sanatı anlamında terimleşmiştir.
Hüccet: Osmanlı hukuk terminolojisinde şahitlik, ispat veya şer’i mahkemede kadının verdiği karar ilamı anlamında kullanılan hukuk terimdir.
Kuyud-ı Kadime: Kelime anlamı olarak eski kayıtları ifade eder. Defter-i Hakâni Nezareti içinde teşkil olmuş ve daha önceki dönemlerde oluşturulmuş kayıtların saklandığı birim adıdır.
Miklep: Ciltli kitapların sol cilt kapağında bulunan ve okunmakta olan yeri belli eden, ucu üçgenimsi, katlanabilir parça
Miri (Tımar) Arazi: Osmanlı Devleti’nin arazileridir. Miri arazi, mülkiyeti devlete ait olan ve kullanımı bedeli (tapu) karşılığında süresiz olarak köylü tasarrufunda olan topraklardır.
Mülk Arazi: Mülkiyeti kişilere verilmiş her türlü tasarrufta bulunmaya, almaya satmaya, kiralamaya konu olan veya vakfedilebilen arazilerdir.
Mülkiyet: Hukuki bir kavram olarak mülkiyet; sahiplik, iyelik, maliklik, kişinin mal üzerindeki egemenliğidir (Yılmaz, 2005).
Hudutnameler/ Sınırname: Osmanlı Devleti sınırları veya ülke içindeki köy, vakıf ve mülk statüsündeki arazilerin sınırlarını tespit etmek için düzenlenmiş ferman niteliğini taşıyan resmî belgedir.
Nezaret: Osmanlı Devleti Bakanlığı.
Reaya: Köy halkı.
Siyakat: Tahrir defterlerinde, Muhasebe kayıtlarında divan rakamlarla beraber kullanılan özel yazı türüdür.
Rika: Osmanlı Devleti resmi yazışmalarında kullanılan bir yazı türüdür.
Tezhip: Arapça altınlamak anlamına gelen “zehebe” fiilinden gelir. Altın yaldızla ve renkli boyalarla doğadaki hayvan, çiçek vb. motiflerin sitilize edilmiş kompozisyonlarının yazılı metinlere eşlik etmesiyle oluşmuş kitap sanatıdır.
Tahrir Defterleri: Tapu tahrir defterleri; yazma, kaydetme, deftere geçirme anlamındaki “tahrîr” kelimesinden üretilen, Osmanlı maliye teşkilâtında toplanacak vergilerin ve bu vergileri verecek kişilerin tespiti için değişik dönemlerde farklı şehirlerde yapılan sayımları ve bu sayımların kaydedildiği defterleri ifade terimdir (Öz, 2010).
Mufassal Tahrir Defteri: Liva / Kaza/ Karye idari taksimatına uygun olarak vergi verecek kişilerin ve vergi gelirlerinin kayıt edildiği en detaylı tutulmuş tahrir defteridir.
İcmal Tahrir Defteri: Tımar sistemi ait bilgilerinin kaydolunduğu Mufassal defterlerden yararlanarak hazırlanan verilecek (tevcii) gelirlerin / giderlerin özetinin yer aldığı bir tür bütçe defteridir.
Tımar-ı Tevcihi: Sipahi görevleri karşılığı gelir olarak tımar verilmesi.
Tımar Çeşitleri:
Haslar: Gelirleri 100.000 akçeyi geçen tımarlara denir.
Zeametler: Yıllık gelirleri 20.000 akçeden 100.000 akçeye kadar olan tımarlara zeamet denir.
Tımar: Gelirleri 20.000 akçeden az olan dirliklere ise tımar adı verilir.
Tımarlı Sipahi: Tımar sahipleri olan sipahiler, tasarruf hakkına sahip oldukları arazinin vergilerini kendileri toplarlar. Vergi toplama yetkisi tımar beratının kendisine tımarın tevcih edildiğini yani tarihin kaydı olan tahvil tarihi başlar. Sipahilerin; Âdi ve Serbest Tımarları toplar.
Tımar-ı Tevcihi: Sipahi görevleri karşılığı gelir olarak tımar verilmesi.
Tuğra: Sultanlarının hakimiyetini temsil eden tuğra Türkçe’deki “tugrag” kelimesinden türetilmiş ve her hükümdar için ayrı tasarlanmış imza hükmünde simgedir.
Tapu Zabıt Kayıtları Defterleri: Defterhane-i Hakânî Kaleminin kurulduğu ve arazi üzerindeki tasarrufların kayıt altına alınmaya başlandığı 1847 tarihinden itibaren tasarruf hakkı verilen kişilere ait taşınmazların kayıtlarının tutulduğu defterlerdir. Bu kayıtların tutulmaya başlanması ile bugünkü tapu sicilinin temeli atılmıştır.
Vakıf: Hayır amaçlı topluma hizmet eden sosyal, ekonomik, dini vb. alanda kamusal hizmet veren, kuralları ve hukuku olan, giderlerin karşılanabilmesi için belirli gelirin ve mülkün bağış yoluyla tahsis edildiği kurumlardır.
Vakfiye: Vakfa tüzel kişiliğini kazandıran belgedir. Vakfiye metninde; vakfın amacı, türü, gelir ve gider kalemleri, yöneticileri, hizmet alan ve hizmet veren kişiler, hangi hallerde son bulacağı gibi vakıfın hak ve yükümlülük sınırları belirlenmiştir. Osmanlı Devleti döneminde düzenlenmiş vakfiyeler kadı tarafından onaylanıp sicile kaydedilmesi ile hukuki kişiliğini kazanmıştır.
Vakıf Arazisi: Mülk sahibi kişilerin veya miri arazi sahibi devletin toprağı veya gelirini hayır kurumu olan Vakıflara tahsis ettiği arazidir türüdür.